Karadeniz’in engin mavi sularından, sarp yamaçları saran ormanların deli yeşilinden yemyeşil vadilerde gezilen derelerden buz gibi suyunu dağ yollarına cömertçe sunan pınarlardan, ovalardan, o cennet yaylalardan, hatta fındık bahçelerinden bahsederek Giresun’u anlatmaya çalışacağız. Bu yazımızda Giresun’da gezilecek yerler ve Giresun gezi rehberi bilgilerine ulaşacaksınız.
Kenti daha fazla sevmek istiyorsanız Giresun’dan denize değil, denizden Giresun’a bakmalısınız. O zaman kent mavi atlas entarisi, pembe yüzüyle gülümser size.
Merkezi nüfusu 84.000 ve tüm nüfusu 533.000 aşan Giresun, küçük ama Karadeniz kıyılarında yer almanın bir başka deyişle deniz ve muhteşem ormanları bir arada barındırmanın her türlü avantajına sahip bir il. Giresunlular kentlerini “Fındığın Başkenti” olarak tanımlıyor; hatta kentin merkezine “Fındık Başımızın Tacı” heykeli dikilmiş. Heykelde, dev fındığı başları üzerine kaldırmış bir kadın ve bir erkek figürü işlenmiş.
Karadeniz’in Fındıkçı Güzeli Giresun’da Gezilecek Yerler
Giresun, 25 ilçesiyle birlikte 6934 km karelik alana yerleşmiş. Yamaçlarda kurulu olan şehir, sahil yolu haricinde, yokuşlu cadde ve sokaklarla dolu. Kenti ikiye ayıran yarımadanın en yüksek yerinde kurulmuş olan Giresun Kalesi, tarihi değerinin yanı sıra, en gözde mesire yeridir. Yemyeşil ağaçlarla gölgelen kalede restoranlar, çay bahçeleri, piknik alanları var.
Giresun’da uzun bir Rum hakimiyeti yaşanmış ve bunun etkilerini özellikle de mimaride görmek mümkün. 1204 yılımda, Trabzon Rum imparatorluğuna bağlanan şehir, 1461 Fatih Sultan Mehmet’in fethiyle Osmanlı topraklarına katılmış. Rum mimarisinin kendini gösterdiği yapılardan biri, sahil yolu üzerinden bulunan ve günümüzde Giresun müzesi olarak kullanılan Gogora kilisesi. Çınarlar mahallesindeki Katolik klisesi de 18. Yy. de, gotik mimari tarzında yapılmış. İyi korunan kilise çocuk kütüphanesi haline getirilmiş. Kale’nin alt kısmında bulunan özgürlük yolu, kentin en güzel yerlerinden biri.
Denize tepeden bakan ve trafiğe kapalı yoldaki çardaklarda, genç aşıklar hiç eksik olmuyor. Yolun alt kısmında vali konağı ile kentin en güzel evi dikkat çekiyor. Geniş bir bahçe içerisindeki taş ev, Cumhuriyet öncesinde kente belediye başkanlığı yapan ve hala adından söz edilen Yorgi Paşa’ya aitmiş zamanında. Aynı yol üzerindeki millet bahçesi de yine Yorgi paşayı unutturmuyor.
Kent ve deniz manzaralı çay bahçesinin kentin tarihi değerleri arasında sayılan taş kapısı, 1900 yılında dönemin kaymakamı Münir Ziya ve Yorgi Paşa tarafından yaptırılmış.
Giresun Adası
Giresun adası veya mitolojik adıyla “Aretias”, doğu Karadeniz’in, insan yaşayabileceği tek adası olarak kabul ediliyor. Kıyıdan bir mil açıktaki 40 bin metrekarelik adanın üzerinde sur ve manastır kalıntıları var. Ada çevre halkı tarafından kutsal bir yer olarak da kabul ediliyor. Mayıs yedisi veya Aksu şenlikleri diye adlandırılan 20 mayısta yapılan şenliklerde dilek tutularak adanın çevresini kayıkla dolaşmak çok yaygın bir inanç.
Çocuk Kütüphanesi
18. yüzyılda yapılan ve şimdi çocuk kütüphanesi ve müze olarak kullanılan kilise, sahil yolu üzerinde.
Yaylalar
Giresun civarında sayısı belirsiz pek çok yayla var. Bunlardan en çok rağbet göreni, Kümbet Yaylası. Aymaç, Bektaş, Kulakkaya, Karagöl, Koçkayası ve Çakrak yaylaları, en çok bilinenleri.
Giresun Kalesi
Giresun kalesi, en çok rağbet gören gezilecek yerler arasında. Şehre hakim olan tepe üzerindeki kalenin, İÖ 183 yılında Kral 1. Pharnakes tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor. Günümüzde sur duvarlarının bir kısmı ve saray kalıntıları görülebiliyor. Milli mücadele kahramanı Topal Osman Ağa’nın anıt mezarı, kalenin en görkemli yerinde.
Giresun makyajını yapınca…
Giresun’da denizi, kentin yüksek yamaçlarından ve tepelerinden seyretmek genelde daha keyifli. Çünkü tamda merkezindeki limanın sahil geniş kesimini betonlaştıran görüntülerine bir de Karadeniz sahil yolu için denizin doldurulması çalışmaları eklenince denizle kent birbirinden uzak düşmüş. Bu arada kenti daha fazla sevmek istiyorsanız, Giresun’dan denize değil, denizden Giresun’a bakmalısınız.
Yaz aylarında, özellikle de akşam saatlerinde limandan kalkan gezi tekneleri ile yapacağınız bir mavi tur sayesinde kenti en güzel haliyle göreceksiniz. Tekneniz doğu yönüne doğru ağır ağır süzülürken gün batımını izlemeye doyamayacaksınız. Giresun ise mavi atlas entarisi, güneşin pembeleştirdiği yüzüyle daha önce yorgun ve bakımsız gördüğünüz bir kadının ustaca makyaj yapmış hali gibi değişerek, güzelleşerek gülümseyecek size.
“Sırtındaki Sepetin”
Giresun’un temel geçim kaynağı, fındık. Fındık sahile yakın yamaçlarda yetişiyor. Sahil kesiminde elbette balıkçılık yapılıyor ancak sanıldığı kadar fazla değil. Giresun’daki arazinin yüzde 25’i tarıma ayrılmış ve bunun çok büyük bir bölümünü fındık kapsıyor. Bölgedeki fındık üretiminde kadınların emeği çok büyük şüphesiz. Hatta tüm yükü onların çektiği söylenebilir. Yük hayvanların giremediği dik dağ yollarında, her tür yükü taşıyan kadınlar, fındığın da hamalı aslında. Karadeniz erkeği zaman zaman sevdiği kadına o bildik türküdeki gibi “Sırtındaki sepetin ben olayım hamali,” diyor belki ama en fazla “alana” kadar. Ne yazık ki bölge kadının acı öyküsü hediyelik eşyalara da sembol edinilmesi acı verici.
Giresun Gezi Rehberi
Doğu Karadeniz bölgesi, sahil şeridinde yer alan Giresun, doğudan Trabzon ve Gümüşhane; batıdan Ordu, güneyden ise Erzincan ve Sivas illeriyle sınırlı. Kentin turizm potansiyeli çok yüksek olsa da bu açıdan henüz bakir bir bölge olduğu söylenilebilir. Karadeniz gezisi yapmayı düşünüyorsanız mutlaka Giresun’a zaman ayırmalı, birkaç gece burada konaklamalısınız. Bu arada hatırlatalım; ağustos ayı fındık toplama zamanı ve bu dönem sizin için çok ilginç olabilir.
Giresun Hakkında Temel Bilgiler
Konum: Doğu Karadeniz’de bulunan Giresun konumu için tıklayın.
Yüzölçümü: 6934 km2
Nüfus: 553 bin 390
Geçim Kaynakları: Fındık tarım ve ticareti, orman ürünleri
Tarih: Bilinen yerleşim, İÖ 2 binli yıllara dayanıyor.
Kaynak: Gezitravels